24.04.2025
23 Nisan günü öğlen saatlerinde İstanbul’da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem ciddi bir hasar ya da can kaybına yol açmasa da sık sık devam eden artçı sarsıntılar vatandaşta endişe yarattı. CHP Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Pınar Uzun Okakın, korkutan depremin ardından geceyi sokakta geçirmeyi tercih eden Kadıköy sakinleri ile bir araya geldi. Kadıköy Belediyesi ekipleri, soğuk havada bekleyen vatandaşlara sıcak ikramlarda bulunarak dayanışmayı sürdürürken Rasimpaşa Mahallesi Muhtarı Sultan Aksu Kütük de mahalleliyi yalnız bırakmadı. CHP Mahalle Temsilcisi de mahalle sakinlerinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere alandaydı.
“DİRENÇLİ KENTLER MÜCADELESİNE ENGEL OLMAK HALKA İHANETTİR”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Okakın, ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun Kanal İstanbul’a karşı mücadelesinin, halkın güvenliği ve kentin geleceği için hayati olduğunu belirtti. Kanal İstanbul projesinin, deprem riskini artırıcı etkileri nedeniyle İstanbulluların ihtiyaçlarına ters düştüğünü savunan Okakın, bu projeye karşı koyma iradesi ile İmamoğlu’nun ihanet projesinin karşısında halkının yanında durma cesaretine sahip bir lider olduğunu ifade etti.
İmamoğlu’nun özgürlüğüne kavuşmasının, İstanbul’un daha büyük felaketlerden korunması için bir gereklilik olduğunu vurgulayan Okakın; “İstanbul’da daha beterinden sakınmak, Cumhurbaşkanı Adayımız Ekrem İmamoğlu’nun özgürlüğüne kavuşmasıyla mümkün. İstanbulluların ihtiyacı tam da bu zamanda, Kanal İstanbul talanının karşısında en güçlü irade olan Ekrem başkanımızdır. Aklı, kalbi, ruhu İstanbul halkının endişelerinde olan yol arkadaşımızın dirençli kentler için vermekte olduğu mücadeleye engel olmak halka ihanettir.” dedi.
Gece boyunca devam eden dayanışma etkinliğinde depremden doğrudan bir zarar görülmediyse de yaşanan endişe ve güvensizlik duygusu öne çıktığını belirten Okakın, mahalle sakinlerinin bu hassas döneminde yanında olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirirken, Kadıköy’deki dayanışma ruhunun önemine dikkat çekti. Devletin tüm imkânlarını elinde bulunduran hükûmetin dayanışma göstermediği ve hatta aksine kutuplaşmayı sürdürdüğü bugünlerde dayanışma ateşinin harlanması gerektiğine dikkat çeken Okakın bir kez daha ya hep beraber ya hiçbirimiz diyerek birlikte mücadele etmeyi sürdüreceğini vurguladı.
ERDOĞAN’IN HAYALİ İSTANBUL’A İHANET PROJESİ
İmamoğlu Aralık 2019’da projeyi “İstanbul’a ihanet” olarak nitelendirerek, “Bu ucube proje, deprem riski en yüksek bölgede sekiz milyon insanı hapsedecek ve İstanbul’u bitirecek” demişti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin, projenin çevresindeki yerleşim alanları için yapılan imar ve çevre düzeni planı değişikliklerine itirazları 2024 yılında mahkeme tarafından haklı bulunarak plana iptal kararı verilmişti.
Kanal İstanbul projesi, 27 Nisan 2011 tarihinde, o dönemde başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyuna duyurulmuştu. Erdoğan, projeye dair, “Panama Kanalı, Süveyş Kanalı ve Corinth Kanalı ile kıyaslanamayacak, yüzyılın en büyük projelerinden biri” ve “en büyük hayalim” demişti.
Ancak proje, yıllardır, uzmanlar ve çevreciler tarafından sert şekilde eleştiriliyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hayalim dediği proje için uzmanların öngörüleri ise ne yazık ki pek de hayali kurulacak türden değil.
“İstanbul’un ormanlarını ve tarım alanlarını yok ederek ekolojik dengeyi bozacak, iklim değişikliğini hızlandıracak. Deprem riski yüksek bir bölge olması sebebiyle nüfus yoğunluğunu artırarak felakete davetiye çıkaracak. Bölgedeki yeraltı su sistemlerini değiştirecek ve su kıtlığına yol açacak. Marmara Denizi’nin ekosistemini altüst ederek deniz yaşamını tehdit edecek. Kuş göç yollarını ve sulak alanları yok ederek biyolojik çeşitliliği tehlikeye atacak. Tarım alanlarını yok ederek gıda güvenliğini riske atacak. İstanbul’un tarihsel ve doğal dokusuna zarar verecek, kültürel mirası tehdit edecek.”